MEHMET SOYADIYOK

SAAT

12 Aralık 2012 Çarşamba

tarayıcı ve kameralar

4. GÖRÜNTÜ ĠġLEME CİHAZLARI 

4.1. Tarayıcı (Scanner)

Kitap, dergi, gazete, fotoğraf gibi çeĢitli basılı dokümanlarda bulunan renkli veya
siyah beyaz yazıları, resimleri bilgisayar ortamına aktarmak için tarayıcılar kullanılmaktadır.
Tarayıcılar,  dokümanın ince bir satır hâlinde ıĢıklandırılıp yansıyan ıĢığın algılanması
prensibi ile çalıĢır. Algılanan ıĢık seviyeleri sensör tarafından gerilime dönüĢtürülerek ADC
üzerinden sayısala çevrilip bilgisayara aktarılır. Burada sensörün boyutları ve ADC’nin
çözünürlüğü taranan materyalin kalitesi açısından önemlidir. IĢık kaynağı doğrusal ve tek
boyutlu bir yapıya sahiptir. Tarayıcı içerisinde CCD optik algılayıcı, yansıyan ıĢığı CCD
üzerine toplayan lens, yansıyan ıĢığı CCD üzerine taĢıyan aynalar ve tüm bu sistemi yatay
düzlemde ileri geri hareket ettiren step (adım) motor barındırır.


4.1.1. Tarayıcı ÇeĢitleri

Tarayıcılar değiĢik türlerde karĢımıza çıkabilmektedir. Çok  fonksiyonlu yazıcılarda
tümleĢik olarak bulunan tarayıcılar, sadece tarayıcı özelliği olan ve genellikle A4
boyutundaki kâğıtları tararken kullanılan tarayıcılar (flatbed) ve küçük boyutlardaki
belgelerde tarama iĢlemini gerçekleĢtirebileceğiniz el tarayıcıları mevcuttur.
Resim 4.1: Solda normal standart, sağda ise otomatik kâğıt beslemeli tarayıcı
4.1.2. Tarayıcıların Bağlantıları
Tarayıcıların  hangi bağlantı noktası üzerinden bilgisayara bağlandığı, verilerin
tarandıktan sonra bilgisayara gönderilmesi aĢamasında önemlidir. Bağlantı noktasının  bant
geniĢliği ne kadar yüksekse aktarım o kadar hızlı gerçekleĢir. Günümüzde paralel port, SCSI,
USB ve firewire arayüzüne sahip tarayıcılar bulunmaktadır.41
4.1.3. Tarayıcılarla Ġlgili Temel Kavramlar

 Çözünürlük

Birimi dpi (dot per inch=inç baĢına nokta sayısı) ile belirlenir. Bu değer ıĢık algılayıcı
CCD sensör üzerindeki algılayıcı nokta sayısını belirler. Tarayıcılarda, çözünürlük arttıkça
taranan resim büyür. Çözünürlük arttıkça adım motor daha küçük adımlarla dönerek resmin
daha ayrıntılı taranması  sağlanır. Çözünürlük arttıkça resme ait bilgi de artar. Fotoğraf
kalitesinde bir resim için en az 300 dpi, baskı kalitesi için ise 72 dpi değerleri yeterli
olmaktadır. Ama günümüzde bu değerlerden çok daha büyük (1200 dpi, 2400 dpi, 4800,
9600 dpi…) çözünürlüğe sahip tarayıcılar bulunmaktadır. Tarayıcılarda yatay ve düĢey
çözünürlük beraber kullanılarak çözünürlük belirtilir. 1200x2400 dpi, 4800x6400 dpi gibi.
Tarayıcılarda iki tip çözünürlük vardır. Bunlardan biri, donanım; diğeri, yazılım
çözünürlüğüdür. Burada önemli olan donanım çözünürlüğüdür. Çözünürlüğün yazılımla
artması; donanımın elde ettiği piksellerin arasına yazılımla piksel eklenmesi (interpolasyon)
ile gerçekleĢtirilir. Tarayıcı seçerken çözünürlüğün donanımın desteklediği çözünürlük
olarak  dikkate alınması gerekir. Çok küçük nesneler, yüksek çözünürlükte taranırsa elde
edilen resimlerde gözle görülür bozulmalar gözlemlenmiĢtir.

 Renk derinliği (bit derinliği)

CCD sensör, algıladığı ıĢık seviyesini gerilime dönüĢtürmektedir. Tabiatta renkler,
beyaz ve siyah arasında dağılım göstermektedir. Renk derinliği, algılanan ıĢık seviyesinin
beyaz ve siyah arasında kaç farklı renkten biri olacağını belirler. Renk derinliği ne kadar
fazla ise taranan resim o kadar gerçekçi olacaktır. Aslında bu değer, tarayıcı içerisindeki
ADC (analog dijital çevirici)’nin çözünürlüğüdür. Örneğin bir tarayıcının renk derinliği 2 bit
olsun. 22=4 yapar. Yani algılanan ıĢık seviyesi siyah ile beyaz dâhil 4 farklı renkten birisinin
değerini alacaktır. Siyah ve beyaz tarama yapan bir tarayıcının renk derinliği 1 bittir.
Taranan resimdeki tüm farklı renkler 21=2 farklı renkle oluĢturulur. Bu renkler de siyah ve
beyazdır. Günümüzde 24, 32, 48, 64 ve 96 bitlik renk derinliğine sahip tarayıcılar
bulunmaktadır. 24 bit değeri bile aslında yüksek bir değerdir. Renk derinliği daha çok renkli
fotoğrafların taranmasında önem arz etmektedir. Siyah beyaz doküman veya renk ayrım
hassasiyeti o kadar önemli olmayan durumlarda renk derinliği düĢük olan tarayıcı tercih
edilebilir. Yüksek çözünürlükte taranmıĢ bir resmi aynı kalitede görüntülemek için kullanılan
ekranın da en az o kadar çözünürlüğe sahip olması gerekir. Günümüzde henüz 96 bit
çözünürlüğe sahip ekranlar bulunmamaktadır.

4.2. Kameralar

4.2.1. Dijital Kameralar

Dijital kameralar  vasıtası ile fotoğraf çekip bunları bilgisayara aktarabilir ya da
fotoğraf yazıcıları yardımı ile baskı yapabilirsiniz.42

Dijital fotoğraf makineleri, elektroniğin temelini oluĢturan direnç değiĢimlerini esas
alarak çalıĢır. Her malzemenin değiĢik durumlarda farklı dirençleri vardır. Kimisi nem
oranıyla değiĢim gösterir, kimisi sıcaklıklar, kimisi de üzerine düĢen ıĢığın frekansıyla
değiĢim gösterir. Dijital fotoğraf makineleri de tamamen ıĢığın frekansını algılayan oldukça
ufak fakat içerisinde günümüz teknolojisinde 15 milyondan fazla piksel barındırabilen
panellerle çalıĢır. Bu pikseller son teknoloji ile her renge hassasiyet gösterebilir  hâle
gelmiĢtir, yine de mükemmel değillerdir.

IĢık panele düĢtükten sonra fotoğraf makinesinin içerisinde yer alan mikroiĢlemcilere
yine önceden yüklenen ve her ıĢığın frekansına karĢılık gelen direnç değerinin belirtildiği
program yardımıyla her pikseldeki renk hızlıca tespit edilir ve iĢlenip resim oluĢturulduktan
sonra bu seferde LCD ekran üzerine düĢürülerek kullanıcıya sunulur.43
IĢın bu panel üzerine gelmeden önce merceklerle odaklanır. Görüntünün fotoğraf
makinesinde olduğundan daha parlak görünmesinin sebebi, ıĢın kırıcı gözlüklerde olduğu
gibi bir tabaka ile kaplanarak renklerin bazı tonlarının elekten geçirilmesidir. Bu da daha
parlak bir görüntü sağlar. IĢın panel üzerine düĢtüğünde merceklerle görüntü tam sığdırılmıĢ
ve oldukça netleĢtirilmiĢ olur. Nasıl bir mercekle bir yere bakarken ya da merceğin bir kâğıt
üzerine tutulup kâğıt yakılmak istendiğinde uygun odak uzaklığını bulmak için mercek ileri
geri hareket ettirilir ya da dürbünle uzaklara bakıldığında görüntüyü netleĢtirmek için
dürbünün mercek ayarlarıyla oynanır, fotoğraf makinesinin merceği de aynen öyledir.
4.2.1.1. Dijital kameralarla ilgili temel kavramlar:

 Çözünürlük

Her karede kaç piksel olduğunu gösteren bu değer çektiğiniz fotoğrafın kalitesini
belirlemektedir. Çözünürlük değerinin yüksekliği kaliteyi artıracaktır ancak fotoğrafın
hafızada kapladığı alanı da artıracaktır. Çözünürlük değerleri sensör tipinin çözünürlük
değerleridir. Fotoğraf makinelerinde CMOS ve CCD sensör olmak üzere iki tip sensör
kullanılmaktadır. CCD daha çok enerji harcar, kolay ısınır, daha temiz ve kaliteli görüntü
elde eder. CMOS ise daha az enerji harcar, ucuzdur, kolay üretilir fakat daha az kaliteli
görüntüler elde eder.

 GeniĢleme yuvası

Dijital kameraların çözünürlükleri yüksek fakat iç hafızaları düĢük olduğundan
fotoğraf çekme kapasiteleri tamamen hafıza kartlarına bağlıdır. 6 MP’lik bir resim yaklaĢık
2,7 MB alan kaplayacaktır. Bu durumda 32 MB iç hafızası olan bir makine ile 11 tane resim
çekebilirsiniz. Fakat bu cihaza 1 GB’lik hafıza kartı takarsanız çekebileceğiniz fotoğraf
sayısı 380’e çıkacaktır. Hafıza kartları çeĢitli türlerde olabilmektedir. Önemli olan cihaz
hangi türde kartı kullanabiliyorsa o türde kart takmaktır. Secure digital (SD), compact flash
(CF),  multi media card  (MMC) ve  memory stick  gibi farklı türlerde hafıza kartları
bulunmaktadır.

 YakınlaĢma (zoom) özelliği

YakınlaĢma özelliği optik ve dijital olmak üzere iki çeĢittir. Optik yakınlaĢtırma,
mercek ile yapılan gerçek yakınlaĢtırmadır.  Merceğin biri görüntüyü yakınlaĢtırıp bir
noktada odaklarken diğeri gelen görüntünün ilk mercekten geçtikten sonra ters dönmesinden
dolayı hem görüntüyü düzeltir hem de gözün görebileceği Ģekilde odaklar. Tabi ki zoom
miktarı arttıkça mercek sayısı ve hareket kabiliyetleri değiĢim gösterebilir. Ayrıca
objektiflerdeki geniĢ açı da yapılan zoomla değiĢmektedir. Bu da fotoğrafınıza sığdırmak
istediğiniz kare, siz zoom yaptıkça küçülüyor demektir.  Optik yakınlaĢtırma resimde kalite
kaybı oluĢturmaz. Dijital yakınlaĢtırma ise yazılımsal yakınlaĢtırmadır. Kalite kaybına neden
olur. Dolayısı ile bir fotoğraf makinesi  alırken en önemli husus dijital zoom oranının
yüksekliğinden ziyade, optik zoom oranının yüksekliğidir. Dijital yakınlaĢtırmanın diğer adı
“interpolasyon”dur. Yazılım ile görüntüyü oluĢturan pikseller arasına, tahminî piksel
değerlerini oluĢturarak resmi büyütmek anlamına gelir. Yazılım, kullandığı algoritmaya göre 44
ara değerleri tahmin eder. Ara değer tam olarak bilinemediğinden resmin kalitesinde
bozulma olur. Mümkün olduğu sürece dijital yakınlaĢtırmanın kullanılması önerilmez.

 Diyafram

Diyafram; kullanıcının gündüz veya gece, güneĢli ya da kapalı havalarda en ideal
fotoğrafı çekmesine imkân tanır. Diyaframın özelliği, mercek üzerine düĢen ıĢığın miktarını,
kapanıp açılarak ayarlayabilmesidir. Diyafram ıĢık yoğunluğunun fazla olması durumunda
kapanır, az olması durumunda da açılarak geniĢler. Bu sayede kullanıcı, güneĢli ve parlak bir
havada da gece karanlıkta da benzer netliği yakalar.

4.2.2. Dijital Video Kameralar

Dijital video kameralar vasıtası ile hareketli görüntüleri kaydedip görüntüler üzerinde
çeĢitli iĢlemler yapabilir ve bunları televizyon, projeksiyon gibi cihazlar vasıtası ile direkt
olarak izleyebilirsiniz.

Standart televizyon kamerası üç ana parçadan oluĢur. Bunlardan birincisi lenstir.
Lensler ve diğer optik elemanlar haricî optik sistem olarak da adlandırılır. Ġkinci parça ise
görüntü aygıtlarıdır. CCD veya pickup tüp Ģeklinde olabilir. Bunlara dâhilî optik sistem de
denir. Üçüncüsü ise LCD ekrandır. Kameranın ürettiği görüntüyü görmemizi sağlar.
Tüm dijital video kameralar aynı temel prensiple çalıĢır. Bu, optik görüntünün elektrik
sinyaline, daha sonra televizyon aracılığıyla tekrar görünebilir hâle dönüĢtürülmesidir.
Objeden yansıyan ıĢık lens tarafından toplanıp görüntü aygıtına (CCD veya pickup)
toplanan ıĢığı odaklar. Görüntü aygıtı ıĢığı video sinyaline dönüĢtürür. Bu sinyal daha sonra
tekrar iĢlenerek ekran görüntüsü oluĢturulur.

4.2.2.1. Dijital video kameralarla ilgili temel kavramlar:

 Kayıt ortamı

Video kameralar MiniDV, DVD ve HDD gibi ortamlara kayıt yapabilmektedir. DVD
ortamına yapılan kayıtları bilgisayar ve DVD okuyucularda doğrudan kullanabilirsiniz. Fakat
DVD ortamına yapılan kayıtlarda, çekilen kayıt üzerinde düzenleme yapmak istediğinizde
yapılan kayıt DVD üzerinde yapıldığından düzenleme yapamazsınız. Mini DV (kaset)’lerde
90 dakikaya kadar tek yüzlü DVD’lerde 60 dakikaya kadar kayıt yapılabilir. HDD ortamı
kullanan kameralarda ise sabit diskin kapasitesine bağlı olarak bu süre değiĢecektir. Sabit 45
diskli kameraların fiyatları Mini  DV ve DVD ortamına kayıt yapan kameralara göre daha
yüksektir.
Kasetlere (mini DV) yaptığınız kayıtları MPEG kartı denilen görüntü aktarma kartları
ile bilgisayar ortamına aktarabilirsiniz. DVD ya da HDD ortamına yaptığınız kayıtları ise
avi, mpeg, mov gibi farklı formatlara dönüĢtürebilirsiniz.

 Lensler

Lenslerin temel iĢlevi görüntü aygıtının önünde küçük ve temiz bir görüntü üretmektir.
Genellikle video kameralar değiĢebilir odak uzaklıklı lenslere sahiptir.
Lenslerin temel nitelikleri;
 1.Odak uzaklığı,
 2.Odak noktası,
 3.Lens açıklığı,
 4.Alan derinliğidir.
Lenslerde odak uzaklığı, üretilecek görüntünün ne kadar dar veya geniĢ bir alanın
çerçeve içerisine alınacağı konusunda belirleyicidir. Ayrıca odak uzaklığı, nesnenin /
nesnelerin ne kadar büyük / küçük görüneceğini de belirler.
Lensler,
 GeniĢ açılı (narrow angle),
 Dar açılı (wide angle),
 Normal
 DeğiĢebilir odak uzaklıklı (zoom) olmak üzere sınıflandırılabilir.
GeniĢ açılı bir lens, geniĢ bir görüĢ açısı sağlar. GeniĢ açılı lenslerde, perspektif
yığılmalar açısından nesne / nesneler birbirlerine gerçekte olduğundan daha uzak algılanır.
Bu sebepten geniĢ açılı lenslerde kameraya yapılan yatay hareketler gerçekte olduğundan
yavaĢ, kameraya dikey yapılan hareketler ise gerçekte olduğundan hızlı algılanır.
Dar açılı lenslerde ise durum geniĢ açılı lenslerdekinin tam tersidir. Dar açılı bir lens
dar bir görüĢ açısı sağlarken perspektif yığılmalar açısından nesneler birbirlerine olduğundan
daha yakın görünür. Bundan dolayı kameraya yapılan yatay hareketlerde nesne gerçekte
olduğundan hızlı, dikey hareketlerde ise gerçekte olduğundan yavaĢ algılanacaktır. Normal
lensler ise perspektif yığılmaları insan gözünün gördüğüne yakın veren lenslerdir. Bir lensin
geniĢ, dar veya normal açılı olmasını belirleyen filmin köĢebentleri ve odak uzaklığıyla
ilgilidir.
Zoom lens, değiĢebilir odak uzaklığı sayesinde dar ve geniĢ açılı lensin özelliklerine
sahiptir.

4.2.3. Bilgisayar Kamerası (Webcam)

Bilgisayara resim ve görüntüyü aktarmak için kullanılan donanım birimidir. WebCam
ile evde video ve resimler çekmek, ayrıca internet alt yapısını kullanarak görüntülü
konuĢmak mümkündür. Bunun için birçok üretici  WebCam  üzerine tümleĢik olarak 46
mikrofon koymaktadır. WebCam’ler USB port üzerinden bilgisayara bağlanır. Nadiren  de
olsa güvenlik amaçlı kullanılabilir.

WebCamler’de görüntüyü yakalamak için optik sensörler kullanılır. Sensörlerin
üzerinde binlerce küçük optik (ıĢık) algılayıcı vardır. Bu algılayıcılar dıĢarıdan gelen ıĢığı
elektriksel iĢarete dönüĢtürdükten sonra sayısala  çevirip bilgisayara gönderir, böylece
görüntü elde edilir. Bir sensör üzerinde ne kadar çok algılayıcı varsa görüntüye ait o kadar
çok ayrıntı algılanabilir.
WebCam’ler kullanılan sensör tipine göre CMOS ve CCD olmak üzere ikiye ayrılır.
CCD daha çok enerji harcar, kolay ısınır, daha temiz ve kaliteli görüntü elde eder. CMOS ise
daha az enerji harcar, ucuzdur, kolay üretilir fakat daha gürültülü (görüntü üzerinde
istenmeyen noktacıklar) ve daha az kaliteli görüntüler elde eder.
4.2.3.1. WebCam’lerle ilgili temel kavramlar:

 Çözünürlük

Sensör üzerindeki algılayıcı miktarını gösterir. Mega  piksel (MP) olarak
değerlendirilir. Ne kadar çok olursa o kadar iyi ve ayrıntıların yer aldığı görüntüler elde
edilir. Günümüzde gerçek sensör çözünürlüğü maksimum 1.3MP civarı çeĢitli WebCam’ler
bulunmaktadır. Resim ve videoların ayrı ayrı çözünürlüğü vardır. Genelde resimlerin
çözünürlüğü videolara göre daha yüksektir fakat bazen aynı olabilmektedir. Videolarda
çözünürlüğün az olmasının nedeni saniyede alınan görüntü sayısını artırmaktır. Pahalı
kameralarda video çözünürlüğü ve saniyedeki görüntü sayısı çok daha iyi olmaktadır.

 Gece aydınlatmalı LED ıĢıklar

Gece görüntü almaya yardımcı çeĢitli sayıda LED lambalara sahip  WebCam’ler,
aydınlığı düĢük ortamlarda daha iyi görüntüler elde etmek için kullanılabilir.47

 Zoom (Büyütme)

Görüntüyü daha da büyütmek için gerekli bir özelliktir. 4x, 10x gibi değerler alır.
Örneğin 4x değeri, görüntüyü 4 kat büyütebilir demektir.

 FPS (Frame per second)

Webcam’in saniyede yakaladığı görüntü sayısını gösterir. Ne kadar çok olursa görüntü
ve video kaydı o kadar mükemmel olur. Günümüzde 15, 30, 60 gibi fps oranlarına sahip







WebCam’ler vardır.

8 Aralık 2012 Cumartesi


40es7000 SAMSUNG LED TV

Fiyatı:
-2,148 tl
Teknik Özellikler:

-40 inç (101.1 cm)
-1920*1080 çözünürlük
-800 HZ yenileme hız

BAĞLANTILAR:

-3 adet hdmı girişi
-3 Adet usb  giriş
-1 skart girişi
-1 ethernet girişi (lan) girişi
-1 dVI ses girişi 


GÜÇ:

-88 watt tipik güç tüketimi
-Enerji verimliliği sınıfı B sınıfı
-TEŞHİR ÜRÜNÜNDEKİ ÖLÜ PİXEL SAYISI: 0


AYRINTI

-3D 
-2D den 3D ye dönüştürme
-3D ses

4 Aralık 2012 Salı

yazıcı



                                 Projeksiyon Cihazları

Bilgisayar veya televizyon ekranındaki görüntüyü daha da büyüterek perdeye ya da
duvara yansıtan görüntü cihazlarıdır. Genelde sunum ve ev sinema sistemlerinde kullanılır.



LCD

LCD projeksiyon cihazlarının yapısında, RGB için 3 adet cam LCD panel vardır. Üç
adet (RGB) LCD panellerden geçen ıĢık, dikroik prizma ile tekrar görüntü, lens üzerinden
duvara yansıtılır. Yapıda kullanılan dikroik (iki renkli) ayna lambanın ıĢığını kırmızı, yeĢil
ve mavi bileĢenlere ayırmak için kullanılır. Renk ve görüntü, kırmızı ve mavi ıĢığın
yansıması ve yeĢil ıĢığın aynen geçirilmesi ile oluĢturulur. Bu üç aynanın taban camı, sadece
çok özel bir dalga uzunluğunun ıĢığını yansıtan ince bir film ile kaplanmıĢtır. Dikroik prizma
ise ıĢığı kırmızı, yeĢil ve mavi bileĢenlere ayıran bir prizmadır. Bu prizma, dikdörtgen bir
cisim oluĢturmak için dört üçgen çokgenin bir araya getirilmesinden olusturulur.            

DLP

DLP (digital light processing) cihazları ise optik yarı iletken diye bilinen DMD
(digital micromirror device) teknolojiyi kullanır. DMD chipleri resimdeki her  bir piksele 
karĢılık resim oluĢturmak için ıĢığı yansıtabilen binlerce küçük alüminyum ayna 
parçacıklarından oluĢur. Aynalar ±10-12
o
kendi baĢlarına hareket edebilmektedir. Burada 
amaç gelen ıĢığı lense veya lens dıĢına göndermektir. Resim sanki küçük karelerden oluĢmuĢ 
bir yapıya bürünür. Her bir resim parçası (piksel), ayrı bir ayna parçasının üzerindedir. Ayna 
parçalarının sayısı çözünürlüğü belirler. Siyah beyaz bir resim oluĢturulurken ıĢık 
kaynağından gelen ıĢığı, birim zamanda daha çok yansıtan ayna beyaz bir noktanın, daha az 
yansıtan ayna ise koyu bir noktanın oluĢumuna sebebiyet vermektedir. Renkli bir resim 
oluĢturulurken hızla dönen renk filtresinden geçen ıĢık renklere (RGB) ayrılarak DMD 
yardımıyla lens üzerine yansıtılır.

Led projeksiyon:

Led projeksiyon teknolojisinin görünen en büyük avantajı uzun projeksiyon lamba
ömrüdür. Led projeksiyon cihazlarına biçilen ortalama lamba ömrü 30.000 saattir. Bu LCD
ve DLP projeksiyon cihazlarındaki 3.000-4.000 saatlik ortalama değerler düĢünüldüğünde
inanılmaz bir avantaj olarak gözüküyor (Hele ki 250 Eur’lardan baĢlayan projeksiyon yedek
lamba fiyatlarıyla birlikte ele alındığında.). LED projeksiyon teknolojisinin
bahsedebileceğimiz diğer avantajı ise projektörün oldukça küçük olan boyutları olabilir.
Lambanın ısınma sorunu olmadığından güçlü bir fana ihtiyaç duyulmamakta, bu da cihazın
boyutlarının oldukça küçülebilmesine olanak sağlamaktadır.
Led projeksiyon teknolojisinin dezavantajlarına bakacak olursak: Çok düĢük olan
ıĢık gücü değerinden söz etmemiz gerekir. ġu anda satılmakta olan LED projektörlerin 150-160 ansi lümen gibi ıĢık gücü değerleri bulunmakta ki bu da 2000
ansi lümenden baĢlayan LCd ve DLP projeksiyonlara çok düĢük kalmaktadır. Bu
seviyelerdeki bir ıĢık gücü ile ancak çok karanlık ortamlarda ve çok büyük olmayan
ebatlarda sağlıklı görüntü alınabilmektedir. Bu da çok önemli bir eksik olarak ortaya
çıkmaktadır. Bir diğer konu da maliyetlerin aynı seviyelerdeki DLP ve LCD
projektörlere göre biraz daha yüksek olmasıdır. Ama bu lamba maliyeti göz önüne
alındığında rahtlıkla kapatılacak bir fark olarak gözüküyor.

LCD ve DLP projeksiyonları karĢılaĢtıracak olursak;

DLP projeksiyon cihazları; pikseller arası yakın olduğu için pikseller arası koyu
noktaların olmadığı daha iyi bir görüntüye, daha iyi kontrasta sahiptir; daha az bakım
(tozlanmaya karĢı) ister ve daha portatiftir. Bunun yanında renk doygunluğu düĢüktür.
Ayrıca DLP mimariye sahip projeksiyon cihazları genelde daha hafif ve daha küçük
boyutlara sahiptir.
LCD projeksiyonlar ise renk doygunluğu daha iyi, renk geçiĢleri keskindir. Fakat ölü
pikseller, biraz daha kabadır ve görüntüde meydana gelen pikseller arası boĢluklar
dezavantajlarıdır.



Projeksiyon Cihazının Bağlantıları

Bir projeksiyon cihazında bilgisayara bağlanması için VGA çıkıĢı, televizyon ya da
kamera gibi aygıtlara bağlamak için S-Video çıkıĢı, ses çıkıĢları, USB cihaz bağlamak için
USB bağlantı noktası, network ortamından cihaza eriĢim için ethernet çıkıĢı, dijital kamera, fotoğraf makinası gibi cihazların bağlanması için RCA Audio / Video çıkıĢları gibi pek çok
çıkıĢ bulunmaktadır.

Projeksiyon Cihazı ile Ġlgili Temel Kavramlar

 Çözünürlük

Ekranda gösterilecek grafik ya da filmlerin gösterim kalitesini doğrudan etkileyen bir
özelliktir. Görüntünün kaç noktadan oluĢacağını belirler. Görüntüyü oluĢturan nokta miktarı
arttıkça daha çok ayrıntı gösterilebilir. Böylece çözünürlük arttıkça görüntü kalitesi artar.
Günümüzde 1920x1080, 1280x1024, 1024x768, 800x600 gibi çözünürlük değerlerine sahip
projeksiyon cihazları bulunmaktadır.

 Lamba (ampul) ömrü

Gerekli aydınlatmayı sağlayan ampulün belirli bir ömrü vardır. Ampul iĢlevini
yitirirse yenisi ile değiĢtirilmek zorundadır. Ampul, toplam projeksiyon maliyetinin yaklaĢık
yarısı olduğu için önemlidir. Uzun ömürlü olması her zaman iyidir. Günümüzde 1000-10000
saat arası ampul ömrüne sahip projeksiyon cihazları vardır.

 Parlaklık (ıĢık Ģiddeti)

Projeksiyon cihazının yaydığı görülebilir ıĢık miktarı ile ölçülür. Birimi ANSI
lümendir. Gerekli ıĢık miktarını belirlemek için salon büyüklüğü, izleyici sayısı, ortamdaki
ıĢık gibi durumlar parlaklık seçimi açısından önemlidir. Günümüzde 700- 5000 ANSI lümen
ıĢık Ģiddetine sahip projeksiyon cihazları bulunmaktadır.

                    YAZICI (PRINTER)

Bilgisayarda hazırladığınız yazı, hesap tablosu, resim ve benzeri içerikleri kâğıda
dökmek amacıyla kullanılır. Yazıcıları bilgisayarınıza USB veya LPT bağlantısı kullanarak
bağlayabileceğiniz gibi kablosuz bağlantıyla çalıĢan yazıcılar kurmanız da mümkündür. 
Bazı ağ cihazlarının ve ADSL modemlerin üzerinde bulunan yazıcı bağlantı noktası ve
cihazdaki yazıcı sunucusunu kullanarak bir yazıcıyı birden çok bilgisayarın aynı anda
kullanabileceği ağ yazıcısı olarak da kurabilmektesiniz.  Yazıcılar renkli ve siyah beyaz
olarak yazı ve resim basabilmektedir.

Yazıcı ÇeĢitleri

Nokta VuruĢlu (Dot Matrix) Yazıcılar

Yazma iĢlemi, mekanik olarak mürekkepli bir Ģeride yazma kafasının vurması ile
(daktilo gibi) gerçekleĢir. Yazılar diğer yazıcı tiplerine göre daha büyük noktalardan oluĢur. 
Sesli çalıĢır ve aynı anda karbon kâğıdı kullanılarak birden fazla sayfayı yazabilir. Bu yazıcı 
seçiminde yazıcı kafadaki pin (iğne) ve kolon sayısı önemlidir. Pin sayısı bir anda kâğıt 
üzerine bırakılabilecek nokta sayısını gösterir. Kolon sayısı ise bir satırdaki basılacak harf 
adedini gösterir.
Nokta  vuruĢlu yazıcılar, sayfa baĢına düĢük yazdırma maliyeti fakat yüksek yazıcı
fiyatına sahiptir. Baskı kaliteleri yüksek değildir. Dolayısıyla sadece metin içeriklerini, 
genellikle de fatura, irsaliye ve makbuz yazdırmada kullanılır. Ev kullanımı için uygun 
değildir.

 Mürekkep Püskürtmeli (Ink Jet) Yazıcılar

Mürekkebin kâğıt üzerine püskürtülme esasına dayalı olarak çalıĢan yazıcılardır. 
Yazıcı kafası, üzerinde siyah ve renkli mürekkep kartuĢlarını taĢır. Yazma sırasında, kâğıdı 
satırın baĢından sonuna kadar tarar ve sonra alt satıra geçer. Tarama sırasında mürekkep 
püskürtülecek noktalara mürekkep, bu kafa tarafından kâğıt üzerine bırakılır. KartuĢlar 
genelde ısı ile damla oluĢturma esasına göre mürekkep püskürtür. Tüp içerisinde ısıtıcının 
ısınarak basıncı artırıp damlanın dıĢarı çıkmaya zorlanması ile püskürtme iĢlemi gerçekleĢir. 
Bu damla çapları ortalama 50–60 mikron çapında ve 8–10 piko litre hacmindedir. 
Mürekkep püskürtmeli yazıcılar, günümüzde bulundukları konum itibariyle fotoğraf 
kalitesinde resimlerden düĢük çözünürlüklü siyah beyaz yazılara kadar çeĢitli türde baskı 
yapabilmektedir. Ayrıca yazıcı fonksiyonuna ek olarak bünyesinde fotokopi çekebilme ve 
resim tarayabilme özelliklerini de barındıran çok fonksiyonlu yazıcı modellerinin sayısı 
oldukça fazladır. Son yıllarda üretilen mürekkep püskürtmeli yazıcılara  “Bluetooth”
üzerinden kablosuz bağlantı ile resim gönderebilme, dijital fotoğraf makinenizin hafıza 
kartını yazıcınıza takarak anında baskı alabilme gibi ilave fonksiyonlar da eklenmiĢtir. Ġlk 
satın alma maliyetleri düĢük fakat sayfa baĢı maliyetleri fazladır.

Lazer Yazıcılar

Lazer yazıcılar, yazım iĢleminde toner denilen kurumuĢ mürekkep kullanır. 
Elektrostatik yükleri üzerinde tutabilen bir tambura sahiptir. Tambur ilk olarak pozitif yüke 
sahiptir. Lazer ıĢını bilgisayardan gelen komuta göre istenen noktaları tarayıp negatif yükle 
yükleyerek elektrostatik baskı resminin negatifini oluĢturur. Pozitif yüklü noktalar basılacak 
Ģekil, negatif kısımlar ise arkalandır. Toner tambur üzerinde bu noktalara yapıĢarak kâğıdın 
yüzeyine yapıĢtırılır. Daha sonra kâğıt ısıtılarak toner iyice kâğıt üzerinde kalıcı hâle 
getirilir. Sonrasında ise tamburdaki baskısı biten elektrostatik resim temizlenir. 
Lazer yazıcılar, çok hızlı ve fazla miktarda baskı yapmanıza imkân verir. Lazer yazıcıların 
renkli olanları da vardır. Birim sayfa baĢına düĢen maliyet genelde daha azdır.



Yazıcıların Bağlantıları

Nokta vuruĢlu yazıcılar genellikle LPT portu adı verilen paralel port üzerinden
bilgisayara bağlanır




Mürekkep püskürtmeli ve lazer yazıcılar ise genellikle USB port üzerinden bilgisayara
bağlanır.
Gerek lazer, gerekse mürekkep püskürtmeli yazıcıların bir de ağ bağlantısı kurabilen
modelleri  mevcuttur. Ağ yazıcısı olarak da bilinen bu türlerin kendi üzerlerinde bir  NIC
(network ınterface  card  – ağ arabirim kartı) bulunur ve ağa dâhil edilebilir. Böylece ağ
yazcıları birden çok bilgisayar arasında kullanıma sunulabilecekleri gibi merkezî olarak da
yönetilebilir. Bu tür yazıcılar sayesinde, açık ve yazıcı paylaĢımı etkinleĢtirilmiĢ bir
bilgisayarın sürekli açık tutulması zorunluluğu da ortadan kalkmaktadır.

Yazıcılarla Ġlgili Temel Kavramlar

 Çözünürlük

Birim alana bırakılabilecek nokta sayısını gösterir. Birimi inç baĢına düĢen nokta
sayısıdır (dpi). Çok olması baskı kalitesini artırır.
Nokta vuruĢlu, mürekkep püskürtmeli ve lazer yazıcıdan  bize en  uygun yazıcıyı
seçmek için aĢağıdaki tablonun dikkate alınması gerekmektedir.
Özellik Nokta VuruĢlu Mürekkep